Endometriosis (Çukulata kisti)

yumurtalik-over-kistiEndometrium dokusu normal fizyolojik şartlarda sadece rahim içinde bulunur ve yumurtalıklardan salğılanan östrojen ve progesteron hormonlarına bağlı olarak gelişir ve eğer gebelik oluşur ise, bebeğin yerleşip büyüyeceği yatak görevini görür. Eğer gebelik oluşmaz ise kısa bir süre sonra yumurtalıklardan salgılanan hormon değerlerinin kanda azalması sonucunda kanayarak bu yatak dokusu dökülür. Bu kanamaya adet kanaması (menstrüasyon) adı verilir. Endometriyum tabakası her ay kanayarak dışarı atılır ve sonrasında ki yeni dönemde gebelik için yatak görevi görmek için tekrar gelişir. Bu döngü menopoza kadar yıllarca devam eder.

Endometriozis hastalığı ise, nedeni kesin bilinmeyen bir şekilde endometriyum dokusunun bulunması gereken rahim içinden farklı bir organda veya dokuda bulunmasıdır.

Normalde sadece rahim iç tabakasında bulunan endometrium dokusunun nasıl olup da başka alanlara yerleştiği kesin olarak bilinmemektedir.

Endometriosis Görülme sıklığı:

Endometriosis hiç bir şikayeti olmayan, tedavisiz gebe kalabilmiş kadınlarda da bulunabildiğinden bu hastalığın kadınlarda görülme sıklığı kesin olarak bilinmemektedir. Tanısı laparoskopi veya ameliyat ile konulduğundan, bildirilen oranlar değişkenlik göstermektedir. Ancak, doğurganlık çağındaki kadınlarda görülme sıklığı %10 tahmin edilmektedir. Hamile kalma problemi olmayan kadınlara bu oran düşük iken (%1-5), gebe kalamama (infertilite) nedeniyle başvuran kadınlarda bu oran % 20-40’lara çıkmaktadır.

Endometriosis odakları nerede ve nasıl görülmektedir ?

Endometriosis karın içinde ve genital organlar üzerinde çok değişik tipte lezyonlara yol açmaktadır. Bu lezyonların yaygınlığına göre Evre I-II-III-IV olarak sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırma bizzat laparoskopi sırasında lezyonların yerleşimi ve yaygınlığına göre yapılmaktadır. Laparoskopi yapılmadan endometriosis tanısı ve evresini tahmin etmek mümkün değildir. Minimal-Hafif (Evre I-II) endometriosis’te hastalık daha sınırlı ve başlangıç döneminde iken, Orta-Ağır (Evre III-IV) formlarında endometriosis daha yaygındır. Evre III-IV’de, genellikle karın içersinde ileri derecede yapışıklıklar ve çikolata kistleri bulunmaktadır. Her zaman geçerli olmamakla birlikte genellikle hastanın şikayetleri (kasık ağırısı, şiddetli adet sancısı, ilişkide ağrı, çocuk sahibi olamama v.s) endometriosis evresi ile orantılı olarak artmaktadır. Bununla birlikte, çok ileri endometriosiste şiddetli belirtiler olmayabileceği gibi, çok hafif formlarında şikayetler ciddi ve dayanılmaz olabilir.

Endometriosis hastaları hangi şikayetlerle doktora başvurmaktadır :

En sık başvuru nedeni şiddetli ağrı ve infertilite (gebe kalamama) olmaktadır. Hastanın ağrı şikayeti periodik veya sürekli olabilir. Şiddetli kasık ve/veya bel ağrısı (kronik pelvik ağrı), adetlerin aşırı sancılı olması (dismenore), cinsel ilişkinin ağrılı olması (disparoni) veya makata vuran ağrı gibi tipik şikayetleri olabileceği gibi hasta ağrısını atipik şikayetlerle de dile getirebilir. Düzensiz adet kanaması, kabızlık, barsak tıkanıklıkları gibi şikayetler de yapabilmektedir. Ayrıca, hastanın hiç bir şikayeti olmadan rutin jinekolojik ve ultrason muayenesi sırasında çikolata kisti tespit edilebilir.

Endometriosis ve infertilite ilişkisi

İnfertilite (gebe kalamama) endometriosis hastalarını etkileyen önemli bir sorundur. Bu hastaların tedavisiz hamile kalmaları mümkün olmakla birlikte, özellikle hastalığın ileri evrelerinde genellikle cerrahi veya infertilite tedavileri ile yardımcı olunmaktadır. Infertilite tedavisi amacıyla ovülasyon indüksiyonu ve aşılama ilk aşamada uygulanmalıdır. Bu tedaviyle sonuç alınamayan hastalara sonraki aşamada tüp bebek uygulanmaktadır. Çikolata kisti veya endometriosis nedeniyle laparoskopi veya ameliyat yapılan hastalara cerrahi sonrası 1 yıl doğal yollarla gebe kalmaları önerilmektedir. Bu süre içinde doğal yollarla gebe kalamayan, veya operasyon sırasında hamile kalmalarını engelleyecek ileri problemler saptanan hastalara tüp bebek yöntemi uygulanmaktadır.

Endometriosis hastalığının infertiliteye yol açmasının başlıca nedenleri şunlardır:

  • Organlar arasında yapışıklıklar oluşması (özellikle, rahim, tüpler, yumurtalıklar ve barsaklar arasında)
  • Tüplerde tıkanıklılara neden olabilir
  • Çikolata kistleri olduğunda yumurtalıklarda sağlam dokuyu azaltmakta veya yumurtalıkların rezervini etkilemektedir.
  • Yumurtlalıklarda folikül gelişimi bozulmakta, hormonal düzensizlikler neden olmaktadır (luteal faz yetmezliği)
  • Embriyonun, sağlıklı gelişimini ve tutunmasını bozmaktadır.
  • Bağışıklık sisteminde değişikliklere yol açmaktadır.

Hastaların önemli bir kısmında birkaç neden birlikte bulunmaktadır.Kadının bekar veya evli oluşu, çocuklarının olup olmadığı veya ilerde çocuk isteyip istemediği, yaşı ve şikayetlerin şiddeti, tedavi seçimi ve izlenecek yol açısından önemlidir. Ayrıca, çocuk isteği varsa eşinin sperm analizi de değerlendirilmelidir.

Tedavi şekilleri nelerdir ?

  1. Kişiden kişiye değişebilen tedavi seçenekleri vardır:
  2. Medikal tedavi
  3. Cerrahi tedavi
  4. Medikal + Cerrahi tedavi

Tüp bebek uygulamaları

1. Medikal (ilaçla) tedavi:

Özellikle ağrı şikayetinin giderilmesi için kullanılmaktadır. Doğum kontrol hapları, GnRH analogları, danazol, progestinler gibi hormonal etkili ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar endometriosis odaklarının baskılanması ve ağrının giderilmesi amaçlanmaktadır. Ancak ilaçlarla endometriosis odaklarının tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmadığı gibi hastalar ilaç tedavisinden sınırlı derecede yarar görmektedirler.

Günümüzde ilaç tedavisinin infertilite açısından yararlı olmadığı belirlenmiştir. Bu ilaçlar kadının gebe kalmasına herhangi bir etki yapmadığı gibi zaman kaybına yol açmaktadır.

2. Cerrahi tedavi:

Endometriosisin yol açtığı ağrı, çikolata kisti ve infertilite varlığında öncellikli tedavi yöntemi cerrahi yaklaşımdır. Cerrahi tedaviye karar verildiğinde mümkün olan her hastada, laparoskopik cerrahi tercih olmalıdır.

Endometriosis hastalığının cerrahi tedavisinde amaç endometriosis odaklarının mümkün olduğunca yakılması veya tahrip edilmesi, oluşmuş yapışıklıkların giderilmesi, yumurtalıklarda çikolata kisti (endometrioma) varsa çıkartılması ve bozulan anatominin tekrar normale getirilmesidir. Endometriosis odaklarını tahrip edilmek için elektrik enerjisi veya lazer kullanılmaktadır. Özellikle yaygın endometriosis varlığında lazerin diğer yöntemlere göre belirgin bir üstünlüğü vardır. Karın içi ve genital organlar arasında oluşmuş yapışıklıkların giderilmesi ve bu yapışıklıkların tekrardan oluşmasını engellemek için gerekli önlemler alınmalıdır.

Laparoskopik cerrahide çikolata kisti tedavisi için çeşitli cerrahi teknikler uygulanmaktadır. Ancak kistektomi tekniği (kistin tamamen çıkartılması) en etkili tedavi yöntemidir. Laparoskopide kistin sadece aspire edilmesi (içindeki sıvının boşaltılması), kist duvarını çıkartmadan sadece duvarının yakılması şeklindeki uygulamalar, veya kistin eksik çıkartılması gibi durumlarda 6 ay-1 yıl içinde kistin tekrar oluşma riski belirgin olarak artmaktadır. Başarılı cerrahi tedaviden sonra çikolata kistinin tekrarlama ihtimali çok düşüktür. Eğer hastanın bir şikayeti yoksa, 3cm altındaki çıkolata kistlerinin takip edilmesi, büyümesi durumunda cerrahi olarak çıkartılması önerilmektedir. Çikolata kistlerinin ilaçla tedavisi başarısız olmaktadır. Sadece, ameliyat öncesi kistin küçülmesi ve ameliyatın daha kolay yapılması veya ameliyat sonrası dönemde ağrı şikayetinin giderilmesi için ilaçlar kullanılmaktadır.

Çikolata kisti çıkartılırken sağlam yumurtalık dokusunun korunması ve zarar verilmemesi son derece önemlidir. Özellikle genç veya ilerde çocuk sahibi olamak isteyen kadınlarda gereksiz ve yanlış olarak kist beraberinde sağlam yumurtalık dokusunun çıkartılması veya kist bulunan yumurtalığın tamamen alınmasından kaçınılmalıdır. Bu durumlarda kadının yumurtalık reservi ve doğurganlık potansiyeli azaldığı gibi erken menopoz da meydana gelebilir. Günümüzde bazı seçilmiş hastalarda cerrahi tedaviye ek olarak, ilaç tedavisi ameliyatttan önce çikolata kistlerinin küçültülmesi veya ameliyat sonrası 3-6 aylık sürelerle kullanılmaktadır.

İnfertilite hastalarında ameliyat sonrası gebe kalma şansının en yüksek olduğu dönem ilk 1 yıldır. Ameliyat sonrası 1 yıl içersinde gebe kalamayan hastalara diğer tedavi opsiyonları sunulmalıdır. Laparoskopi sırasında infertiliteye yol açan tüm nedenler ortadan kaldırılmalıdır. Lazer kullanılarak endometriosis odaklarının tahrip edilmesi, varsa yapışıklıkların giderilmesi ve tüplerin geçirgen hale getirilmesi, yumurtalıklarda çikolata kisti (endometrioma) varsa çıkartılması ve bozulan anatominin tekrar normale getirilmesi gerekmektedir. Gebe kalmak isteyen kadınlarda, ameliyat sonrası 1 içinde sonuç alınamadığı durumlarda diğer infertilite tedavilerine geçilmelidir. Eğer kadının eşinde sperm problemi varsa o zaman tedavinin seçimi farklı olabilmektedir.

Tedavi sonrası başarıyı etkileyen faktörler:

  • Endometriosis evresi
  • Operasyonun başarılı geçmesi (operasyon öncesi ve sonrası durum)
  • Kadının yaşı
  • Kadında ek başka sorunların bulunması (rahimde myom v.s.)
  • Erkekte sperm problemi varlığı

Diğer Tedavi ve Hizmetlerimizi Aşağıda Bulabilirsiniz.

Diğer Tedavilerimiz

Sperm Nakli
Sperm donasyonu yaklaşık 100 yıldan beri infertilite(kısırlık) tedavisinde kullanılmaktadır.
Yumurta Takviyesi
Yumurtalıkları yavaş çalışan (erken menopoz değerleri saptanmış veya yaşı ilerlemiş hastalar) bayanlarda
Preimplantasyon Genetik Tanı
Tüp bebek (IVF) işlemi esnasında embriyoların genetik testi yapılarak, sadece sağlıklı
IVF (Tüp Bebek)
Kadından alınan yumurtalar ile eşinden alınan spermlerin laboratuvar ortamında Mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi kullanılarak
Embriyo Nakli
Hem kadında hem erkekte döl hücresi yani sperm ve yumurta ile ilgili bir eksiklik oldugu durumlarda uygulanan bir tedavidir.
ICSI (Mikroenjeksiyon)
Laboratuvar koşullarında tek bir spermin bir yumurtanın içine enjekte edilmesi temeline dayanır.